E-Meqan | Paylaşımda Bir Numara
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesToplistE-DESTEKKayıt OlGiriş yap
TÜRK CEZA KANUNU - TAM METİN Icon_participateModeratör Alımları Başlamıştır Gitmek İçin Tıkla
TÜRK CEZA KANUNU - TAM METİN Icon_participateTr.cx Uzantılı Adresimize Gitmek İçinTıkla

 

 TÜRK CEZA KANUNU - TAM METİN

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ßyMurat
Yönetici
Yönetici
ßyMurat


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 230
Rep Gücü Rep Gücü : 753
Rep Rep : 0
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 21/11/09
Yaş Yaş : 34
Nerden Nerden : Mersin
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek

Cüzdan
Odun Odun: Sınırsız
Para Para: Sınırsız

TÜRK CEZA KANUNU - TAM METİN Empty
MesajKonu: TÜRK CEZA KANUNU - TAM METİN   TÜRK CEZA KANUNU - TAM METİN Icon_minitimeÇarş. Ocak 13, 2010 10:29 pm

TÜRK CEZA KANUNU (5237)

Kanun Numarası: 5237

Kabul Tarihi: 26/09/2004

Yayımladığı Resmi Gazete Tarih: 12/10/2004

Yayımladığı Resmi Gazete Sayısı: 25611



BİRİNCİ KİTAP: GENEL HÜKÜMLER





BİRİNCİ KISIM : TEMEL İLKELER, TANIMLAR VE UYGULAMA ALANI





BİRİNCİ BÖLÜM : TEMEL İLKELER VE TANIMLAR





CEZA KANUNUNUN AMACI





Madde 1 - (1) Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini,
kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi,
toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın
gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar,
ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.


SUÇTA VE CEZADA KANUNİLİK İLKESİ


Madde 2 - (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye
ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı
cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik
tedbirine hükmolunamaz.


(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.



(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas
yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş
yorumlanamaz.








ADALET VE KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK İLKESİ





Madde 3 - (1) Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.





(2) Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din,
mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut
düşünceleri, felsefi inanç, millî veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve
diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye
ayrıcalık tanınamaz.







KANUNUN BAĞLAYICILIĞI





Madde 4 - (1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.





(2) Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz.








ÖZEL KANUNLARLA İLİŞKİ





Madde 5 - (1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.








TANIMLAR





Madde 6 - (1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;





a) Vatandaş deyiminden; fiili işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişi,





b) Çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi,





c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine
atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli
veya geçici olarak katılan kişi,




d) Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idarî
ve askerî mahkemeler üye ve hâkimleri ile Cumhuriyet savcısı ve
avukatlar,




e) Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra
başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi,




f) Silâh deyiminden;





1. Ateşli silâhlar,





2. Patlayıcı maddeler,





3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,





4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,





5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli
hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler,





g) Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel,
işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar,




h) İtiyadi suçlu deyiminden; kasıtlı bir suçun temel şeklini ya da
daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekillerini bir yıl
içinde ve farklı zamanlarda ikiden fazla işleyen kişi,




i) Suçu meslek edinen kişi deyiminden; kısmen de olsa geçimini suçtan elde ettiği kazançla sağlamaya alışmış kişi,





j) Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten,
örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına
suç işleyen kişi, anlaşılır.








İKİNCİ BÖLÜM:KANUNUN UYGULAMA ALANI





ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA





Madde 7 - (1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç
sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik
tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç
sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında
güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri
hükmolunmuşsa infazı ve kanunî neticeleri kendiliğinden kalkar.




(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan
yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan
kanun uygulanır ve infaz olunur.





(3) Güvenlik tedbirleri hakkında, infaz rejimi yönünden hüküm zamanında yürürlükte bulunan kanun uygulanır.





(4) Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre
içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.








YER BAKIMINDAN UYGULAMA





Madde 8 - (1) Türkiye'de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları
uygulanır. Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye'de işlenmesi veya
neticenin Türkiye'de gerçekleşmesi hâlinde suç, Türkiye'de işlenmiş
sayılır.





(2) Suç;





a) Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında,





b) Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla,





c) Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla,





d) Türkiye'nin kıt'a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı,





İşlendiğinde Türkiye'de işlenmiş sayılır.








YABANCI ÜLKEDE HÜKÜM VERİLMESİ





Madde 9 - (1) Türkiye'de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede
hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye'de yeniden yargılanır.







GÖREV SUÇLARI





Madde 10 - (1) Yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev
üstlenmiş olup da bundan dolayı bir suç işleyen kimse, bu fiile ilişkin
olarak yabancı ülkede hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş bulunsa bile,
Türkiye'de yeniden yargılanır.







VATANDAŞ TARAFINDAN İŞLENEN SUÇ





Madde 11 - (1) Bir Türk vatandaşı, 13 üncü maddede yazılı suçlar
dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis
cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi
Türkiye'de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm
verilmemiş olması ve Türkiye'de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu
ile Türk kanunlarına göre cezalandırılır.





(2) Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde
yargılama yapılması zarar görenin veya yabancı hükûmetin şikâyetine
bağlıdır. Bu durumda şikâyet, vatandaşın Türkiye'ye girdiği tarihten
itibaren altı ay içinde yapılmalıdır.







YABANCI TARAFINDAN İŞLENEN SUÇ





Madde 12 - (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında,
Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını
gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye'nin zararına işlediği ve
kendisi Türkiye'de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre
cezalandırılır. Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.





(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen suçun bir Türk vatandaşının veya
Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin zararına
işlenmesi ve failin Türkiye'de bulunması hâlinde, bu suçtan dolayı
yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması koşulu ile suçtan zarar görenin
şikâyeti üzerine fail, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.





(3) Mağdur yabancı ise, aşağıdaki koşulların varlığı hâlinde fail, Adalet Bakanının istemi ile yargılanır:





a) Suçun, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını gerektirmesi.





b) Suçluların geri verilmesi anlaşmasının bulunmaması veya geri
verilme isteminin suçun işlendiği ülkenin veya failin uyruğunda
bulunduğu devletin hükûmeti tarafından kabul edilmemiş olması.





(4) Birinci fıkra kapsamına giren suçtan dolayı yabancı mahkemece
mahkûm edilen veya herhangi bir nedenle davası veya cezası düşen veya
beraat eden yahut suçu kovuşturulabilir olmaktan çıkan yabancı hakkında
Adalet Bakanının istemi üzerine Türkiye'de yeniden yargılama yapılır.








DİĞER SUÇLAR





Madde 13 - (1) Aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı
tarafından, yabancı ülkede işlenmesi hâlinde, Türk kanunları uygulanır:





a) İkinci Kitap, Birinci Kısım altında yer alan suçlar.





b) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci ve Sekizinci Bölümlerde yer alan suçlar.





c) İşkence (madde 94, 95).





d) Çevrenin kasten kirletilmesi (madde 181).





e) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190).





f) Parada sahtecilik (madde 197), para ve kıymetli damgaları imale
yarayan araçların üretimi ve ticareti (madde 200), mühürde sahtecilik
(madde 202).





g) Fuhuş (madde 227).





h) Rüşvet (madde 252).





i) Deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması
veya alıkonulması (madde 223, fıkra 2, 3) ya da bu araçlara karşı
işlenen zarar verme (madde 152) suçları.




(2) Birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yazılı suçlar
dolayısıyla yabancı bir ülkede mahkûmiyet veya beraat kararı verilmiş
olsa bile, Adalet Bakanının talebi üzerine Türkiye'de yargılama
yapılır.







SEÇİMLİK CEZALARDA SORUŞTURMA





Madde 14 - (1) 11 ve 12 nci maddelerde belirtilen hâllerde,
soruşturma konusu suçun yer aldığı kanun maddesinde hapis cezası ile
adlî para cezasından birinin uygulanması seçimlik sayılmış ise
soruşturma veya kovuşturma açılmaz.







SORUŞTURMA KOŞULU OLAN CEZANIN HESAPLANMASI





Madde 15 - (1) Miktarının soruşturma koşulu oluşturduğu hâllerde
ceza, soruşturma evresinde ileri sürülen kanunî ağırlaştırıcı
nedenlerin aşağı sınırı ve kanunî hafifletici nedenlerin yukarı sınırı
göz önünde bulundurularak hesaplanır.








CEZADAN MAHSUP





Madde 16 - (1) Nerede işlenmiş olursa olsun bir suçtan dolayı,
yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya
hükümlülükte geçen süre, aynı suçtan dolayı Türkiye'de verilecek
cezadan mahsup edilir.







HAK YOKSUNLUKLARI





Madde 17 - (1) Yukarıdaki maddelerde açıklanan hâllerde mahkeme,
yabancı mahkemelerden verilen ve Türk hukuk düzenine aykırı düşmeyen
hükmün, Türk kanunlarına göre bir haktan yoksunluğu gerektirmesi
hâlinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Türk kanunlarındaki
sonuçlarının geçerli olmasına karar verir.








GERİ VERME





Madde 18 - (1) Yabancı bir ülkede işlenen veya işlendiği iddia
edilen bir suç nedeniyle hakkında ceza kovuşturması başlatılan veya
mahkûmiyet kararı verilmiş olan bir yabancı, talep üzerine,
kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın infazı amacıyla
geri verilebilir. Ancak, geri verme talebine esas teşkil eden fiil;





a) Türk kanunlarına göre suç değilse,





b) Düşünce suçu veya siyasî ya da askerî suç niteliğinde ise,





c) Türkiye Devletinin güvenliğine karşı, Türkiye Devletinin veya
bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel
kişinin zararına işlenmişse,





d) Türkiye'nin yargılama yetkisine giren bir suç ise,





e) Zamanaşımına veya affa uğramış ise,





Geri verme talebi kabul edilmez.





(2) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği
yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş suç sebebiyle yabancı bir
ülkeye verilemez.





(3) Kişinin, talep eden devlete geri verilmesi hâlinde ırkı, dini,
vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasî görüşleri
nedeniyle kovuşturulacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence ve
kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebepleri varsa,
talep kabul edilmez.




(4) Kişinin bulunduğu yer ağır ceza mahkemesi, geri verme talebi
hakkında bu madde ve Türkiye'nin taraf olduğu ilgili uluslararası
sözleşme hükümlerine göre karar verir. Bu karara karşı temyiz yoluna
başvurulabilir.




(5) Mahkeme geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar
verirse, bu kararın yerine getirilip getirilmemesi Bakanlar Kurulunun
takdirine bağlıdır.




(6) Geri verilmesi istenen kişi hakkında koruma tedbirlerine
başvurulmasına, Türkiye'nin taraf olduğu ilgili uluslararası sözleşme
hükümlerine göre karar verilebilir.




(7) Geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi
hâlinde, ayrıca Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre
tutuklama kararı verilebilir veya diğer koruma tedbirlerine
başvurulabilir.





(8) Geri verme hâlinde, kişi ancak geri verme kararına dayanak
teşkil eden suçlardan dolayı yargılanabilir veya mahkûm olduğu ceza
infaz edilebilir.







YABANCI KANUNUN GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASI





Madde 19 - (1) Türkiye'nin egemenlik alanı dışında işlenen suçlar
dolayısıyla Türkiye'de yargılama yapılırken, Türk kanununa göre
verilecek olan ceza, suçun işlendiği ülke kanununda öngörülen cezanın
üst sınırından fazla olamaz.





(2) Ancak suçun;





a) Türkiye'nin güvenliğine karşı veya zararına olarak,





b) Türk vatandaşına karşı ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi zararına olarak,





İşlenmesi durumunda, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz.








İKİNCİ KISIM:CEZA SORUMLULUĞUNUN ESASLARI





BİRİNCİ BÖLÜM:CEZA SORUMLULUĞUNUN ŞAHSÎLİĞİ, KAST VE TAKSİR





CEZA SORUMLULUĞUNUN ŞAHSÎLİĞİ





Madde 20 - (1) Ceza sorumluluğu şahsîdir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.


(2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç
dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki
yaptırımlar saklıdır.








KAST





Madde 21 - (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast,
suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir.




(2) Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların
gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası
kast vardır. Bu hâlde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını
gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını
gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar
indirilir.







TAKSİR





Madde 22 - (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır.





(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir
davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek
gerçekleştirilmesidir.




(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin
meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça
ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.





(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.





(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi
kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı
ayrı belirlenir.





(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin
kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini
gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez;
bilinçli taksir hâlinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar
indirilebilir.








NETİCE SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ SUÇ





Madde 23 - (1) Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir
neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi hâlinde, kişinin bundan dolayı
sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle
hareket etmesi gerekir.








İKİNCİ BÖLÜM:CEZA SORUMLULUĞUNU KALDIRAN VEYA AZALTAN NEDENLER





KANUNUN HÜKMÜ VE AMİRİN EMRİ





Madde 24 - (1) Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.





(2) Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz.





(3) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur.





(4) Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından
engellendiği hâllerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur.








MEŞRU SAVUNMA VE ZORUNLULUK HÂLİ





Madde 25 - (1) Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka
yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız
bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde
defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.





(2) Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup,
bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan
ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak
zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta
arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile
ceza verilmez.







HAKKIN KULLANILMASI VE İLGİLİNİN RIZASI





Madde 26 - (1) Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez.





(2) Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir
hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen
fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.







SINIRIN AŞILMASI





Madde 27 - (1) Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast
olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde de
cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda
birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.





(2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.








CEBİR VE ŞİDDET, KORKUTMA VE TEHDİT





Madde 28 - (1) Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve
şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç
işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hâllerde cebir ve şiddet,
korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.







HAKSIZ TAHRİK





Madde 29 - (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya
şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet
hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası
verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne
kadarı indirilir.








HATA





Madde 30 - (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanunî tanımındaki
maddî unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata
dolayısıyla taksirli sorumluluk hâli saklıdır.




(2) Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli
hâllerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından
yararlanır.




(3) Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait
koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu
hatasından yararlanır.







YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ





Madde 31 - (1) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan
çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza
kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri
uygulanabilir.





(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş
yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve
sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin
yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu
kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
İşlediği fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını
yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç,
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz
yıldan oniki yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde yedi
yıldan dokuz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte
ikisi indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası altı
yıldan fazla olamaz.





(3) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz
yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezasını gerektirdiği takdirde ondört yıldan yirmi yıla; müebbet
hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan oniki yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde
her fiil için verilecek hapis cezası sekiz yıldan fazla olamaz.







AKIL HASTALIĞI





Madde 32 - (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî
anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak
davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye
ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine
hükmolunur.




(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği
fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan
kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl,
müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer
hâllerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere
indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen
veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da
uygulanabilir.








SAĞIR VE DİLSİZLİK





Madde 33 - (1) Bu Kanunun, fiili işlediği sırada oniki yaşını
doldurmamış olan çocuklara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmamış
olan sağır ve dilsizler hakkında; oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş
yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmuş
olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında;
onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olanlara
ilişkin hükümleri, onsekiz yaşını doldurmuş olup da yirmibir yaşını
doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında da uygulanır.








GEÇİCİ NEDENLER, ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA





Madde 34 - (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol
veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve
sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını
yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.





(2) İradî olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.








ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:SUÇA TEŞEBBÜS





SUÇA TEŞEBBÜS





Madde 35 - (1) Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli
hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan
nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.




(2) Suça teşebbüs hâlinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin
ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç
yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hâllerde verilecek
cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.








GÖNÜLLÜ VAZGEÇME





Madde 36 - (1) Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer
veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin
gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz; fakat
tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait
ceza ile cezalandırılır.








DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:SUÇA İŞTİRAK





FAİLLİK





Madde 37 - (1) Suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.





(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de
fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun
işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına
kadar artırılır.







AZMETTİRME





Madde 38 - (1) Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.





(2) Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle
suça azmettirme hâlinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar
artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi hâlinde, bu fıkra hükmüne
göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı
aranmaz.




(3) Azmettirenin belli olmaması hâlinde, kim olduğunun ortaya
çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet
hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına
hükmolunabilir. Diğer hâllerde verilecek cezada, üçte bir oranında
indirim yapılabilir.







YARDIM ETME





Madde 39 - (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş
yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on
yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın
yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.





(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:





a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını
kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını
vaat etmek.





b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.





c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.








BAĞLILIK KURALI





Madde 40 - (1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş
bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi,
diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde
bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.




(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail
olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise
azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.





(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir.








İŞTİRAK HÂLİNDE İŞLENEN SUÇLARDA GÖNÜLLÜ VAZGEÇME





Madde 41 - (1) İştirak hâlinde işlenen suçlarda, sadece gönüllü
vazgeçen suç ortağı, gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanır.




(2) Suçun;





a) Gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayreti dışında başka bir sebeple işlenmemiş olması,





b) Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen işlenmiş olması,





Hâllerinde de gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır.








BEŞİNCİ BÖLÜM:SUÇLARIN İÇTİMAI





BİLEŞİK SUÇ





Madde 42 - (1) Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini
oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür
suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.











ZİNCİRLEME SUÇ





Madde 43 - (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik
zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi
durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte
üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az
cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır.




(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.





(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, cinsel saldırı,
çocukların cinsel istismarı ve yağma suçlarında bu madde hükümleri
uygulanmaz.







FİKRÎ İÇTİMA





Madde 44 - (1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun
oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren
suçtan dolayı cezalandırılır.




ÜÇÜNCÜ KISIM:YAPTIRIMLAR





BİRİNCİ BÖLÜM:CEZALAR





CEZALAR





Madde 45 - (1) Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır.








HAPİS CEZALARI





Madde 46 - (1) Hapis cezaları şunlardır:





a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası.





b) Müebbet hapis cezası.





c) Süreli hapis cezası.








AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI





Madde 47 - (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlünün
hayatı boyunca devam eder, kanun ve tüzükte belirtilen sıkı güvenlik
rejimine göre çektirilir.








MÜEBBET HAPİS CEZASI





Madde 48 - (1) Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder.








SÜRELİ HAPİS CEZASI





Madde 49 - (1) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.





(2) Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.








KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR





Madde 50 - (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine,
sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve
suçun işlenmesindeki özelliklere göre;





a) Adlî para cezasına,





b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,





c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak
amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna
devam etmeye,





d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle,
belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan
yasaklanmaya,





e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya
gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç
işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına
kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına,
belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,




f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve
gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya,
çevrilebilir.





(2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek
olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza
artık adlî para cezasına çevrilmez.




(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla,
mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili
işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını
bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis
cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.




(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli
de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, birinci fıkranın
(a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm,
bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz.





(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.





(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan
tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine
getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde,
hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen
infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda,
beşinci fıkra hükmü uygulanmaz.




(7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan
nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece
tedbir değiştirilir.







HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ





Madde 51 - (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle
hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin
üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya
altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak,
erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;





a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,





b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık
dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin
oluşması, gerekir.




(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın
aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen
giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul
gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam
edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü
infaz kurumundan derhâl salıverilir.




(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan
fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt
sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.




(4) Denetim süresi içinde;





a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,





b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya
özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi
altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,




c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat
edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan
bir eğitim kurumuna devam etmesine,





Mahkemece karar verilebilir.





(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir
uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan
kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin
hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri
veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur;
hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki
gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.




(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde
bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden
veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.





(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya
kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta
ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz
kurumunda çektirilmesine karar verilir.




(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.








ADLÎ PARA CEZASI





Madde 52 - (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine
hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere
belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen
miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından
Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.





(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı
adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri
göz önünde bulundurularak takdir edilir.




(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam
gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı
gösterilir.




(4) Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak,
kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden
itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu
cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit
süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda,
taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın
tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse
çevrileceği belirtilir.







İKİNCİ BÖLÜM:GÜVENLİK TEDBİRLERİ





BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMA





Madde 53 - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;





a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden;
bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il,
belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum
ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve
hizmetlerde istihdam edilmekten,





b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,





c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,





d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,





e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu
altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun
bırakılır.





(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.





(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen
hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık
yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm
olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e)
bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar
verilebilir.





(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada
onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü
uygulanmaz.




(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye
kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına
mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere,
hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin
kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden
birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece
adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, hükümde belirtilen gün sayısının
yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının
yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan
yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından
itibaren işlemeye başlar.





(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin
gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen
taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla
olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da
sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri
alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle
infazından itibaren işlemeye başlar.








EŞYA MÜSADERESİ





Madde 54 - (1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla,
kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis
edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur.
Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği,
kamu sağlığı veya genel ahlâk açısından tehlikeli olması durumunda
müsadere edilir.




(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması,
elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette
imkânsız kılınması hâlinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının
müsaderesine karar verilir.




(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça
nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı
olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.




(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.





(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde,
tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu
kısmın müsaderesine karar verilir.




(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak,
sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.







KAZANÇ MÜSADERESİ





Madde 55 - (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu
oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile
bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan
ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre
müsadere kararı verilebilmesi için maddî menfaatin suçun mağduruna iade
edilememesi gerekir.




(2) Müsadere konusu eşya veya maddî menfaatlere elkonulamadığı veya
bunların merciine teslim edilmediği hâllerde, bunların karşılığını
oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.







ÇOCUKLARA ÖZGÜ GÜVENLİK TEDBİRLERİ





Madde 56 - (1) Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve ne suretle uygulanacakları ilgili kanunda gösterilir.








AKIL HASTALARINA ÖZGÜ GÜVENLİK TEDBİRLERİ





Madde 57 - (1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi
hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir.
Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek
güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.




(2) Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası,
yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum
açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde
azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest
bırakılabilir.




(3) Sağlık kurulu raporunda, akıl hastalığının ve işlenen fiilin
niteliğine göre, güvenlik bakımından kişinin tıbbî kontrol ve takibinin
gerekip gerekmediği, gerekiyor ise, bunun süre ve aralıkları
belirtilir.





(4) Tıbbî kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve aralıklarla,
Cumhuriyet savcılığınca bu kişilerin teknik donanımı ve yetkili uzmanı
olan sağlık kuruluşuna gönderilmeleri ile sağlanır.





(5) Tıbbî kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı itibarıyla
toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan
rapora dayanılarak, yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik
tedbirine hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı fıkralarda belirlenen
işlemler tekrarlanır.




(6) İşlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını
yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi hakkında birinci ve ikinci fıkra
hükümlerine göre yerleştirildiği yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda
düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkûm olduğu hapis cezası, süresi
aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, mahkeme kararıyla akıl
hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.





(7) Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı
kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı
madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına
karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya
uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu
kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek
rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir.








SUÇTA TEKERRÜR VE ÖZEL TEHLİKELİ SUÇLULAR





Madde 58 - (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm
kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür
hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.




(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;





a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,





b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına
mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,





Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.





(3) Tekerrür hâlinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde
seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis
cezasına hükmolunur.




(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer
suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten
yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve
ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç
olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre
esas olmaz.





(5) Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.





(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz
rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından
sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.




(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz
rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin
uygulanacağı belirtilir.




(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli
serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.





(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra
denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi
veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.







SINIR DIŞI EDİLME





Madde 59 - (Değişik madde: 31/03/2005 - 5328 S.K./1.mad) *1*





(1) İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkum edilen yabancı,
koşullu salıverilmeden yararlandıktan ve her halde cezasının infazı
tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak
değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.





TÜZEL KİŞİLER HAKKINDA GÜVENLİK TEDBİRLERİ





Madde 60 - (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak
faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya
temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye
kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan
mahkûmiyet hâlinde, iznin iptaline karar verilir.




(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanır.





(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile
nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hâkim bu
tedbirlere hükmetmeyebilir.




(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hâllerde uygulanır.








ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:CEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ





CEZANIN BELİRLENMESİ





Madde 61 - (1) Hâkim, somut olayda;





a) Suçun işleniş biçimini,





b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,





c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,





d) Suçun konusunun önem ve değerini,





e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,





f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,





g) Failin güttüğü amaç ve saiki,





Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.





(2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle
indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza
üzerinden yapılır.




(3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu
oluşturduğu hâllerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz
önünde bulundurulmaz.




(4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı
gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda;
temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.




(5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla
teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl
hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere
ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza
belirlenir.




(6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir
gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmî takvime göre hesap
edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk
Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.





(7) Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltilebilir, ne de değiştirilebilir.








TAKDİRİ İNDİRİM NEDENLERİ





Madde 62 - (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin
varlığı hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet
hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir.
Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. *1*





(2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal
ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları,
cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz
önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.





MAHSUP





Madde 63 - (1) Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsî
hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hâller nedeniyle geçirilmiş
süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına
hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu
cezadan indirim yapılır.







DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:DAVA VE CEZANIN DÜŞÜRÜLMESİ





SANIĞIN VEYA HÜKÜMLÜNÜN ÖLÜMÜ





Madde 64 - (1) Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine
karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddî
menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine
hükmolunabilir.




(2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para
cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine
ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm, infaz olunur.







AF





Madde 65 - (1) Genel af hâlinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar.





(2) Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son
verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya
da adlî para cezasına çevrilebilir.




(3) Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir.








DAVA ZAMANAŞIMI





Madde 66 - (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;





a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,





b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,





c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,





d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,





e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,


Geçmesiyle düşer.





(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş
yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş
yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler
hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.




(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut
deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri
de göz önünde bulundurulur.




(4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun
kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur;
seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis
cezası esas alınır.




(5) Aynı fiilden dolayı her ne suretle olursa olsun tekrar
yargılanması gereken hükümlünün, sonradan yargılanan suça ait üçüncü
fıkrada yazılı esasa göre belirlenecek zamanaşımı göz önünde
bulundurulur.





(6) Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden,
teşebbüs hâlinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden,
kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son
suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde
hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun
onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar.





(7) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı
ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis
cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi hâlinde dava
zamanaşımı uygulanmaz.







DAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DURMASI VEYA KESİLMESİ





Madde 67 - (1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya
karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin
sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya
meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda
karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar
dava zamanaşımı durur.





(2) Bir suçla ilgili olarak;





a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,





b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,





c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,





d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,





Halinde, dava zamanaşımı kesilir.





(3) Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden
işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması
halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten
itibaren yeniden işlemeye başlar.





(4) Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.








CEZA ZAMANAŞIMI





Madde 68 - (1) Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki sürelerin geçmesiyle infaz edilmez:





a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.





b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.





c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl.





d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.





e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.





(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş
yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş
yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler
hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.




(3) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt
dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet
hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında
zamanaşımı uygulanmaz.





(4) Türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmez.





(5) Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir
suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan
ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır.








CEZA ZAMANAŞIMI VE HAK YOKSUNLUKLARI





Madde 69 - (1) Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak
yoksunluklarının süresi ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam eder.








MÜSADEREDE ZAMANAŞIMI





Madde 70 - (1) Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez.








CEZA ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ





Madde 71 - (1) Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci
tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla
hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.





(2) Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla
hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza
zamanaşımı kesilir.







ZAMANAŞIMININ HESABI VE UYGULANMASI





Madde 72 - (1) Dava ve ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl
hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür.
Yıl, resmî takvime göre hesap edilir.




(2) Dava ve ceza zamanaşımı re'sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü vazgeçemezler.








SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI ŞİKÂYETE BAĞLI SUÇLAR, UZLAŞMA





Madde 73 - (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan
suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı
takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.





(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı
olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden
başlar.





(3) Şikâyet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.





(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi
yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür
ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel
olmaz.





(5) İştirak hâlinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.





(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.





(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten
vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsî
haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk
mahkemesinde de dava açamaz.





(8) Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi
olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda,
failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir
kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür
iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim
tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine
karar verilir.







DAVA VEYA CEZANIN DÜŞMESİNİN ETKİSİ





Madde 74 - (1) Genel af, özel af ve şikâyetten vazgeçme, müsadere
olunan şeylerin veya ödenen adlî para cezasının geri alınmasını
gerektirmez.





(2) Kamu davasının düşmesi, malların geri alınması ve uğranılan zararın tazmini için açılan şahsî hak davasını etkilemez.





(3) Cezanın düşmesi şahsî haklar, tazminat ve yargılama giderlerine
ilişkin hükümleri etkilemez. Ancak, genel af hâlinde yargılama
giderleri de istenemez.








ÖNÖDEME





Madde 75 - (1) Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere,
yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen
hapis cezasının yukarı sınırı üç ayı aşmayan suçların faili;





a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,





b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yirmi Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,





c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise,
hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile
adlî para cezasının aşağı sınırını,




Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca
yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu
davası açılmaz.





(2) Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal
etmesi hâlinde de fail, hâkim tarafından yapılacak bildirim üzerine
birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama
giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer.





(3) Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle
önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin
niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça
dönüşmesi hâlinde de yukarıdaki fıkra uygulanır.





(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı üç ayı aşmayan
hapis cezası veya adlî para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği
hâllerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre adlî para
cezası esas alınarak belirlenir.





(5) Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan
kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve
müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.








İKİNCİ KİTAP: ÖZEL HÜKÜMLER





BİRİNCİ KISIM:ULUSLARARASI SUÇLAR





BİRİNCİ BÖLÜM:SOYKIRIM VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR





SOYKIRIM





Madde 76 - (1) Bir plânın icrası suretiyle, millî, etnik, ırkî veya
dinî bir grubun tamamen veya kısmen yokedilmesi maksadıyla, bu
grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin işlenmesi,
soykırım suçunu oluşturur:




a) Kasten öldürme.





b) Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme.





c) Grubun, tamamen veya kısmen yokedilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması.





d) Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması.





e) Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.





(2) Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
verilir. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten
yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima
hükümleri uygulanır.





(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.





(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.








İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR





Madde 77 - (1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefî, ırkî veya
dinî saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plân doğrultusunda
sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:





a) Kasten öldürme.





b) Kasten yaralama.





c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.





d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.





e) Bilimsel deneylere tâbi kılma.





f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.





g) Zorla hamile bırakma.





h) Zorla fuhşa sevketme.





(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail
hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde
tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz yıldan az olmamak
üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b)
bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları
açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri
uygulanır.





(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.





(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.








ÖRGÜT





Madde 78 - (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek
maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan
on yıla kadar hapis cezası verilir.





(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.





(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.








İKİNCİ BÖLÜM:GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI VE İNSAN TİCARETİ





GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI





Madde 79 - (1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;





a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlayan,





b) Türk vatandaşı ve
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://e-meqan.ace.st
 
TÜRK CEZA KANUNU - TAM METİN
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tek Esir Türk SANCAĞI
» Turk Empire Online Private Server
» Metin 2 Client
» T.C. ANAYASASI - 1982 - TAM METİN
» Metin 2 Atlar İle İlgili Bilgiler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
E-Meqan | Paylaşımda Bir Numara :: ۩۞۩๑Kültür๑۩۞۩ :: Hukuk-
Buraya geçin: